KORAY ÖZGÜRLER “EĞİTİME GERİ DÖNELİM”

KORAY ÖZGÜRLER “EĞİTİME GERİ DÖNELİM”

Türk Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Koray Özgürler  öğretmenlerin ve kamu görevlilerinin istek ve talepleri ile ilgili açıklama yaptı. Başkan Koray Özgürler Ek gösterge düzenlemesindeki eksikler tamamlanmalı ve Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerin beklentilerini karşılayacak şekilde hızlıca yeniden güncellenmesi gerektiğini söyledi. Başkan Koray Özgürler açıklamasına şöyle devam etti;

“31 Mart seçimleri, Türk toplumunun güçlü demokrasi kültürüne yakışır şekilde büyük bir olgunluk içerisinde tamamlandı.İlimiz ve Ülkemizin geleceği için hayırlı olsun.Şimdi, artık, ertelenen ve yarım bırakılan işlerimizi hızla tamamlama vaktidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerimizin beklentilerini karşılayacak şekilde hızlıca yeniden güncellenmelidir. Sekiz aydır yılan hikâyesine dönmüş olan öğretmen atamaları, daha fazla ötelenmeden yüksek bir sayı ve mülakatsız şekilde gerçekleştirilmelidir. Her türlü ideolojik ve siyasal saplantıdan uzak şekilde içeriği ve hedefleri bakımından milli, yöntemi ve araçları bakımından çağdaş, bilimsel ve evrensel bir eğitim sistemi vizyonuyla yeni müfredat çalışmaları tamamlanmalıdır. Mensubiyetler üzerinden tasnif edilmiş olan eğitim yönetimi yeniden ele alınmalı; ehliyet ve liyakat esasına göre ve tüm eğitim çalışanlarını kucaklayan yönetim anlayışı tüm MEB teşkilatında hâkim kılınmalıdır. Ek gösterge düzenlemesindeki eksikler tamamlanmalı, söz verildiği şekilde 1. dereceye inmiş memurlarımızın ek göstergesi 3600 olarak hayata geçirilmelidir. Kamu maliyesine hiçbir ilave yük getirmeyecek olan Yardımcı Hizmetler Sınıfındaki personelimiz, eğitim durumları ve yaptıkları fiili işe göre Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmelidir. Üniversite idari personelinin, başta nakil ve görevde yükselme konuları olmak üzere, aciliyet arz eden sorunları çözülmelidir. Akademik kadroların tahsisi başta olmak üzere, üniversitelerimizde liyakat ve adalet ilkesini tahrip eden tasarrufları sonlandıracak tedbirler ivedilikle alınmalıdır. Güçlü Türkiye güçlü eğitim ile güçlü eğitim de huzurlu eğitim çalışanları ile sağlanacaktır. Akademisyenlerimiz başta olmak üzere, tüm eğitim çalışanlarının insanca yaşayabileceği ekonomik standartlara kavuşturulması için tedbirler zaman geçirilmeden hayata geçirilmelidir.” Türk Eğitim Sen olarak, baştan itibaren, özel program ve proje uygulayan okullarımıza özel statü verilmesinin makul olduğunu, ancak mevcut keşmekeşin giderilmesi için proje okullarının sayısının azaltılması gerektiğini defaatle dile getirdik. Bu bakımdan, Bakanlığın, bir kısım okulları proje kapsamından çıkaracak olması kararı olumludur

Lakin bir takım sıkıntılı durumları da görmek gerekiyor.

Proje kapsamından çıkarılacak okulların, Hangi kriterlere  göre belirlendiği eğitim kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır. Çünkü bir kısım haber sitelerine yansıdığına göre, %2’lik %3’lük dilimdeki köklü Anadolu ve fen liseleri proje okulu kapsamından çıkarılırken, özellikle belli tür okulların büyük çoğunlukla değerlendirilmediği ifade edilmektedir. Eğer bu durumun gerçekliği var ise büyük bir vahametle karşı karşıyayız. Hele ki İl merkezimizde bulunan, %55-60’lık dilimde öğrenci alan bir okulun halen proje kapsamında değerlendirilmesi ayrıca takdire şayandır.

Diğer bir husus ise Proje okullarına atanan idarecilerin sendikal dağılımına baktığımızda, atamalarda/görevlendirmelerde İl Milli Eğitim müdürlüğünün bir dahli yok ise, 2014 yılında idareci kıyımının mimarı Müsteşar Tekin’in tutumu ne ise 2024 yılında Bakan Tekin’in tutumunun aynı olduğu sonucuna varıyoruz. Değişen bir şey yok. Tabi bu vahim bir durumdur. Önümüzdeki günlerde proje okullarına öğretmen atamalarına dair ipucudur yaşananlar. Artık Allah’a havale etmeyip; yargıya havale etmekten başka bir çare kalmıyor geriye” dedi.